26 Ocak 2011 Çarşamba

Karnınızı Düzleştirmenin İncelikleri

Sıkı bir karın her zaman çekici ve alımlı görünmenizi sağlar.
Giydiğiniz her şey üzerinize daha güzel oturur ve imrenilen bir vücudun başı orantılı bir karın ile mümkündür.


İşte yapmanız gerekenler: 

1. Duruşunuza Dikkat
Ayakta dururken daha iyi bir duruş karın kaslarının doğru çalışmasını sağlar.Başınız omuz hizasında olamalı ve dzlerinizi kırmamalısınız.Omuzlarınızın ön kısmı askıya gömlek astığınız gibi düz olmalıdır.Öne doğru eğik durursanız kamburunuz çıkar ve zamanla kalıcı olabilir.Ağırlığınızı topuklarınıza verin.Bu sayede hem düzgün bir duruşa hem de sağlıklı karın kaslarına sahip olacaksınız.
    
2. Resmin Bütününü Düşünün
Karın kaslarınızı çalıştırırken  vücudunuzu diğer bölümlerini ihmal etmeyin.Sıkı bir karın için örneğin; sırt ve bel bölümünde bulunan kasların da durumu oldukça önemlidir.Ayrıca dengeli bir biçimde tüm vücudu çalıştırmazsanız karnınız sıkı ancak diğer yerler gevşek kalacaktır.

3.Yemenize Dikkat!
Ne kadar egzersiz yaparsanız yapın, yediklerinize dikkat etmediğiniz takdirde karnınızı istediğiniz şekle sokamazsınız.Unutmayın mideniz karnınızda bulunuyor ve onun tıka basa dolu olması güzelliğinize gölge düşürecektir.
Bol bol su için.

4.Gerçekçi Olun
Genleriniz vücudunuzun şeklinde önemli rol oynar.Ancak ''nasıl olsa ailemde ki herkes kilolu'' diye tatlılara hücum etmek  de doğru değildir.İstediğiniz takdirde ve gerçekçi hedefler koyduğunuzda motive olduğunuzu ve çarpıcı bir vücuda sahip olmanın o kadar  da zor olmadığını göreceksiniz.

5.Acele Etmeyin
Kimse bir günde mükemmel bir karına ve vücuda kavuşmuyor.Sabırla ve istikrarlı olarak çalıştığınızda günde 30 dakikanızı sağlığınıza ayırdığınızda çok geçmeden istediğiniz ölçülere ulaşacaksınız.


Son olarak ''spor yapmaya vakit bulamıyorum'' diyenler için, bölgesel incelme yani kavitasyon yöntemini tavsiye ediyoruz.

24 Ocak 2011 Pazartesi

Geniş kalçaları düzgün bir şekle sokmak mümkün!

Geniş kalçaları düzene sokmak için ufak detaylara dikkat ederek oldukça güzel, sıkı ve kusursuz kalçalara sahip olabilirsiniz…

Kalçalarınızı düzene sokmaya başlarken ihmal etmemeniz gereken şey bol miktarda su içmek, bu uygulamaya başlarken suyu asla atlamayın aksi taktirde istediğiniz sonucu alamazsınız.

  • Düzenli kalça hareketleri yapmak kalçanızın düzene girmesinde önemli bir faktör…
  • Özellikle de bisiklete binmek, yüzmek gibi sporlarla uğraşmak sizin için yararlı olacaktır. 
  • Tatile gittiğinizde veya haftada bir gün havuzda yapacağınız su hareketleri veya bir makine yardımı ile yapacağınız masaj kalçalarınızın sıkışmasına yardımcı olabilir.
  • Yemek yerken fazla tuzdan kaçınmanızda hem sağlığınız hem de vücudunuz için yarar vardır.

Son olarak; eğer ki gününüzün büyük bölümünü masa başında geçiriyorsanız, daha fazla hareket etmeniz gerekiyor. Bunun için sık sık yürüyüş yapabilir ve asansör yerine merdivenleri tercih edebilirsiniz.

19 Ocak 2011 Çarşamba

KIRIŞIKLARA KARŞI EVDE YÜZ JİMLASTİĞİ

Yaşlılığın ilk belirtileri olan ve zamanında önemleri alınmasa erken oluşan kırışıklara karşı evde kendiniz önlem almak ister misiniz?
O halde buyrun, evde yüz jimnastiği üstelik çokta kolay!

Günde ortalama yarım saat alacak olan yüz jimnastiği uygulaması ile, estetik ameliyat, makyaj malzemesi ve bakım kremlerine ihtiyaç kalmadan genç ve güzel görünmek mümkün.




  • Göz Çevresi: Göz çevresi kırışma ve şişliklere çok müsaittir. Her iki elinizin işaret ve orta parmağı ile şakaklardan tutup geriye hafifçe çekin ve gözlerinizi kapatıp açın. Bir de, orta parmağınız ile kaşlarınızı tutup yukarı doğru kaldırın ve aşağıya bakın. Bu işlemleri günde 15'er kere 10'ar saniye tekrarlarsanız şişlik ve kırışıklar azalacaktır.
  • Yanak kasları: Gevşeme ve çizgi oluşmaması için “U” ve “X” harflerini çok fazlaca tekrar etmenin ve elmayı ısırarak yemenin gerektiği yanaklara, geriye doğru gerip 10 saniye bekleterek jimnastik yaptırabilirsiniz. Bu hareket de günde 15 defa tekrarlanmalı.
  • Gerdan sarkması: Boynunuzu ileri uzatın ve alt dişlerinizi üst dudağınıza değdirip bırakın ve bu işlemi günde 15 kere tekrarlayın. Elinizi yumruk yaparak çene altına koyun ve yumruğunuzu yukarı doğu itin. Bunu yaparken aynı anda da ağzınızı açmaya çalışın. Elinizi yüzünüzün bir yanına koyarak kafanızı itin, aynı zamanda da başınızla bu itmeye karşı durmaya çalışın. Tüm bunları yaptıktan sonra aşağıdan yukarıya doğru elinizle boynunuza masaj yapın.
  • Boyun Sarkması: Yatağın üzerine sırt üstü uzanın omuzlar yatağın köşesinde olmak üzere, başınızı yavaşça sarkıtabildiğiniz kadar aşağıya bırakın. Sonra başınızı yavaş bir şekilde yere paralel olacak şekilde yukarıya doğru kaldırın. Bu işlemi sabah ve akşam 10 ar kez tekrarlayın.
  • Ağız Çevresi: Dudaklarınızı o harfini söylerken geldikleri konuma getirin, başparmağınızı burun altına koyup, orta parmağınız ile başparmağın yanından başlayarak dudak altınıza kadar 10 ar defa masaj yapın.
  • Alın kırışıklıkları: İşaret parmağınız ile, alnınızın ortasına bir daire çiziyormuş gibi yaparak masaj yapın.

Dikkat: Bu hareketler yapılırken yüz ve boyunda krem olmamasına da dikkat etmek gerekiyor.


18 Ocak 2011 Salı

Sağlıklı Beslenmek


İyi ve sağlıklı beslenmek; porsiyonları küçültmenin en iyi yolu, yiyecekleri günlük ölçülerle birimlemektir. Yağsız et, tavuk, balık için avuç içi kadar büyüklüğü ya da köfte kadar büyüklüğü; peynir porsiyonları için kibrit kutusu ölçülerini; pirinç, patates için tenis topu hacmini; bakliyat için yemek kaşığını; sebze ezmeleri için su bardağını ölçü olarak alın. 


Kendini daha iyi hissetme, sağlığını güçlendirip yaşam kalitesini yükseltme tutkunu wellness tüketicilerinin yeni ilgi alanlarını açıklıyoruz! Bu yeni akımın başrolünde karotenoid ve flavonoidler var. Beta karoten (havuç, kayısı, lahana), tutein (ıspanak, lahana), zeoksantin (mısır, turunçgiller, yumurta), likopen (domates),  resveratrol (üzüm), proantosyanidin (üzüm), quarcetin (elma) besin desteklerinin en önemlileri arasında…

17 Ocak 2011 Pazartesi

Kavitasyon Hakkında Bilmeniz Gerekenler

KAVİTASYON


Bölgesel zayıflamanın en etkili ve en hızlı yöntemlerden biri olan kavitasyon radyo frekans ve ultrasonik ses dalgaları ve toparlama başlıklarını içerir.Üç başlık kullanılarak istenilen bölgedeki yağları parcalıyor, inceltiyor ve yağ atımından sonra bölgenin toparlanmasını ve sıkılaştırılmasını sağlıyoruz.Bu uygulamayla birlikte günde 2,5-3 litre su tüketmeniz önemli, haftada 1 seansı hızlı bir  sonuç almanız icin öneriyoruz.

Seans öncesi ve sonrası ölçümlerinizi alıyor her seansta en az 2-4 cm inceldiğinizi gözlemliyoruz.Tavsıye ettiğimiz toplam seans sayısı ihtiyacınıza göre değişiyor ve 5-8 seans kadar olabiliyor.Seans süremiz 50 dakika uygulamamızın hemen ardından güne kaldığınız yerden başlıyabiliyorsunuz.

Kavitasyon kısa süreli kulak çınlaması ve dokuda fark edeceğiniz ısı hissi dışında sizi olumsuz etileyecek herhangi bir komplikasyona sebep olmaz.



LENF DRENAJ


Kavitasyon uygulaması sonrasında tavsiye ettiğimiz ve tamamlayıcı olarak gördüğümüz diğer bir uygulamamız lenf drenaj tulumudur.Lenf drenajı kavitasyonun ardından uyguluyoruz.

Lenf drenaj, kan akışını hızlandırıyor, lenf noktalarınızı açıyor, vücudunuzdaki ödemin atılmasını sağlıyor.Ve kavitasyonla inceltilmiş olan yağların idrar ve suyolu ile daha çabuk atılmasını sağlayan lenf drenajın seans süresi 30 dakikadır.


13 Ocak 2011 Perşembe

Tireje Tekman ile Aile Dizimi

Tiraje Tekman ile aile dizimi Şubat ayı boyunca U-TimeWellness' da bizlerle…

Kökü Afrika'ya uzanan AİLE DİZİMİ; iyileştirici, dönüştürücü, farkındalığı arttırıcı ve şifalandırıcı bir ruhsal çalışmadır.
Aile Köklerine Yapılan Spiritüel Bir Yolculuktur.
Hellinger Terapisi olarak da tanınan, Familien Aufstellung adıyla 90’lı yıllarda Almanya'da ortaya çıkmış olan Aile Dizimi Terapisi, ailenin kuşaklar boyu, birbirine görünmez bir bağla bağlı olduğu anlayışına dayanmaktadır. Bireyi, içinde doğduğu ailenin şekillendirdiğine inanan bu anlayış, ailenin belirli bir sistem oluşturduğunu ileri sürmektedir.Durumda psikolojik rahatsızlıkların önemli bir kısmına, hatta belki de çoğunluğuna içinden çıktığımız kök ailede yaşanmış sorunlar sebep olmaktadır.
Psikolojik rahatsızlıkların önemli bir kısmına, hatta belki de çoğunluğuna içinden çıktığımız kök ailede yaşanmış sorunlar sebep olmaktadır.
Eğer aile içinde şiddet, intihar, cinayet, düşük, ana baba rollerinde uygunsuzluk gibi bir sebeple sistemde bir bozulma veya aile sıralamasında bir kopma olursa, bundan aile fertlerinin hepsi, hatta - etkisinin derinliği oranında gelecek kuşaklar da etkilenmektedir. Ailenin bireyin psikolojik yapısı üzerine olan etkisinin kaçınılmazlığı fikrine Freud'dan bu yana kimse itiraz etmemiştir. İtirazlar bu etkinin niteliği, derecesi ve şiddeti üzerinedir. Buna rağmen Freud'dan bu yana Aile ve Sistemik Aile Terapileri çıkıncaya kadar herkes, ortaya çıkan marazın aileden bağımsız olarak kişilerin bireysel terapisini savunmaktaydılar.

İlk defa Bert Hellinger, Sistemik Aile terapisi çerçevesinde ve Fenomenolojik psikoloji anlayışı içinde, bireyi ailesine geri götürüp, ailesiyle içrek dünyada barıştırarak; aile sistemi içinde var olan mevcut yerini göstererek, sistemin yıkılan, bozulan yanlarını onararak geleneksel terapi anlayışlarına ciddi bir fark attı.
İkincisi ve belki de daha önemlisi: ailesiyle "ruhunun derinliklerinde buluşturulacak" olan bireyin yaşı, yaşadığı mekan, zaman ve ortam, ait olduğu ailenin diğer üyelerinin yaşıyor olup olmadığı da önemli değildir. Bu proses bireyin tamamen kendi iç dünyasında yaşanmaktadır. Gerçek hayatta böyle bir barışı yaşamaya kalkışmak belki on yılları kapsayacak, belki de hiç mümkün olamayacaktır.
Aile Dizimi çalışmasından geçen kimselerde eşleri, çocukları, ebeveynleri ve kardeşleriyle ilişki yeni baştan, yeni doğan bir bebeğin saflığı ve sıcaklığıyla kurgulanmakta, derin bir içsel huzura kavuşulmaktadır. Korkular, zayıflıklar, özgüven sorunları, öfke kin, soğukluk ve katılık gibi duygular müteakip bir yıl içinde yerini kendine güvene, güçlü duruşa ve kararlılığa; sıcak, yumuşak ve uyumlu davranışlara terk etmekte, böylece yaşam yeni baştan daha enerjik ve dış dünyayla barışık halde yeniden yapılanmaktadır.
Tüm bu içsel yenilenmenin sonunda kaygılar, duygusal bozukluklar, takıntılar ve çok çeşitli bedensel şikayetlerden kurtulmak çoğunlukla mümkün olmaktadır.
Ağır Kader
Bert Hellinger’in Türkçe’ye “Sevgi Düzenleri” adıyla çevrilen “Ordnung der Liebe” adlı kitabından tam tercüme edilmiş olan “Ağır Kader” (Schwere Schiksal) soyağacında yaşanmış travmatik vakaları içeriyor:
  •  İntihar,
  •  Cinayet,
  •  Şehadet,
  •  Zulüm etmek, zulme uğramak, tecavüz, taciz,
  •  Terk etme, aldatma, istenmeyen- gönülsüz, çocuk uğruna beraberlik,
  •  Boşanma, ayrılma,
  •  Evlatlık edinme- verme,
  •  İlk aşklar veya evlilikler, o ilişkilerden olan çocuklar,
  •  Evlilik dışı doğumlar, neshebi bilinmeyen hamilelikler,
  •  Düşük, çocuk aldırma, ölü doğum, doğuştan gelen sakatlıklar vb.
Diyelim büyük Babanın işlediği bir cinayetten hiç haberi olmayan torun, kurbana karşı duyulması gereken suçluluğu taşıyor ve kendi hayatını kısıtlıyor, kronik depresyon yaşıyor, hatta intihar ederek kendi dahli olmadan yaşanmış bir haksızlığı yaşamıyla “ödüyor”.
 
Bir başka örnek: Kadın ya da erkeğin kurduğu sıkı bir aşk ilişkisi hiçbir zaman tam olarak kopmuyor; daha sonraki evliliklerinde doğan çocuklar, geçmişteki sevgili ya da nişanlıyı temsil ediyorlar. Bunun çok acı sonuçları yaşanabiliyor. Eğer kadının bir tek kız çocuğu olmuşsa, nişanlı veya sevgili veya ilk eşi, yani bir erkeği aile içinde kız çocuk temsil ediyor ve o çocuk hiçbir zaman tam bir kadın olamıyor. Veya tersi; oğlan çocuk babanın ilişkisini temsil ediyor ve tam bir erkek olamıyor; örneğin erken yaşta prostat sorunu çıkıyor böylece kadınlardan uzak duruyor veya çoğunluk eşcinsellikte karar kılıyor.
Tek çocuklu bir ailede anne de baba da çocuk henüz küçükken başka sevgililer buluyor ayrılıyorlar. Bunun sonucunda çocuk çoğunlukla bedensel hasta oluyor, “siz durun, sizin yerinize ben gideyim” deyip, örneğin Lösemi oluyor ve ölüyor.
Hemen hemen çoğu Neurodermitis, Astım, Alerjik rahatsızlıkların altında benzeri sorunlar çıkıyor.
Babayı reddeden, küçük yaşta babadan ayrılan ya da kaybedenler genellikle alkolik ve depresif;
Anneyi reddeden, migrenli oluyor.
Anne babayı reddeden, kendini değersiz ve önemsiz görüyor,
Kendini önemsiz ve lüzumsuz görenler kansere daha kolay yakalanıyor,
Bulimia sorununun altında anneye açık, babaya gizli sadakat yatıyor.
Babanın anneyi ve evi terk etme duygusu yaşadığı durumlar Anoreksiya Nevroza sebebi olabiliyor.
İlk ilişkiden kalan bir öfke varsa, ikinci ilişki birincinin eksikliğini tamamlamak uğruna kendisi olamıyor.Özellikle Psikotik hastalıklarda ağır yaşanmışlıkların rolü önem taşıyor vs. vs. listeyi uzatmak mümkün.

Aile Dizimi Çalışma Yöntemi  
1- Giriş
  • Ön görüşme 
  • Dizim çalışmasını kabul
  • Dizime konu olacak birincil sorunun teşhisi
  • Aile sistemini etkilemiş olan Ağır Kader diye tanımlanan yaşanmışlıkların varsa teşhis ve tespit edilmesi.
2- Aile Dizimi 
  •  Küçük ya da kök Aile üyelerinin belirlenmesi
  • Temsilcilerin seçilmesi
  • Temsilcilerin konumlandırılması (konstelasyon)
  • Temsilcilerin duygulanımlarının alınması
  • Temsilcilerin varsa dürtülerinin (impuls) sorulması
  • Çözüm çalışmasına geçiş, sistemin yeni baştan oluşturulması.
Örneğin; 50 yıl önce, aile içinde yaşanmış bir olayın, o zamanlar diyelim henüz doğmamış veya 5 yaşında olan danışanın kişiliğinde bıraktığı izi bulmak nasıl bu kadar hızlı gerçekleşecek?
Bunun izahını Fenomonolojik Psikoloji yapmaya çalıştı; ancak günümüzün pozitif bilgi çağı insanının anlayacağı somutlukta bir açıklama henüz yapılamadı; entelek henüz buna yetmiyor. Burada belirleyici olanın sadece Bio-enerji ve morfojetenik olduğunu belirtmekle yetineceğiz.Aile Dizimi, sorunu, bozulan bu sıralamayı, sadece bir veya iki günlük bir terapötik çalışmada açığa çıkartıyor. Danışan kendi içinde, ailesinin sistemindeki yerini alıyor, böylece ailesinden kaynaklanan ruhsal sorunlarını bilince çıkarıyor ve huzura eriyor.
Aile Dizimi asıl olarak 6 – 8 kişiden başlayan bir grup çalışması olmasına rağmen, gerekli görüldüğü ihtiyaç hallerinde ya da şahsın isteği üzerine tek kişiyle de yürütülmektedir.

Danışan sorununu belirttikten sonra çekirdek aile ya da kök aile üyelerini ve aynı zamanda kendisini temsil edecek birilerini grup içinden seçer ve sonra geçip yerine oturur. Temsilcilerden oluşan aile üyelerinden her birinin sıralanışı aile sisteminin durumunu açığa çıkartırken, oluşacak duygu durumu da bireyin yerinden ne kadar memnun olduğunu ve kiminle ne gibi bir duygusal bağ içinde olduğunu, bu bağın şiddetini, biçimini, karakterini ortaya çıkartmaktadır.
Bir süre sonra Danışan kendini temsil eden şahsın yerini alır ve orada oluşan duygu durumuyla kendi gerçek duygularının çakıştığını ve içindeki düğümlerin bir bir çözüldüğünü görür.
Aile Diziminin Uygulandığı Alanlar 
  1.  Psikolojik sorunlar ve Kaygı durumları: Şimdiye kadar en yaygım kullanılan Aile Dizimi olmuştur. Psikotik hastaların Aile Dizimine ancak bir psikiyatrist refakatinde katılması zorunludur. 
  2. Bedensel özürler ve hastalıklar, ağrı durumları: Batı Tıp bilimi bugün geldiği noktada kanser dahil hemen her bedensel rahatsızlığın sebepleri arasında psikolojinin önemli bir rolü olduğunu kabul etmeye başlamış bulunuyor. Doğu tıbbında ise bu anlayış binlerce yıl öncesine dayanıyor. Aile Dizimi Önleyici Hekimlik anlayışının bir parçası olan bu anlayıştan yola çıkarak her türlü bedensel rahatsızlıkların altında aileden kaynaklanması muhtemel psikolojik faktörlerin varsa açığa çıkartılması ve çözülmesi amacına dayanıyor.  
  3. Kurumsal Dizim: Kurumlar arası, kurum içi personel ilişkileri. Günümüzde Özel ve Tüzel Kurum ve Kuruluşlar eski anlayışları giderek terk etmeye başladılar. Kurumlaşmış her organizasyon kendi içinde bir sistem oluşturur. Sistemdeki her bozulma kurumun işleyişini temelden sarsar. Çoğu kriz durumu bu sistemsel bozulmadan kaynaklanmaktadır ve gecikmiş Halkla ilişkiler çalışmaları da çoğu zaman zararı telafi etmeye yetmez. Önleyici Hekimliktekine benzer bir anlayış taşıyan Kurumsal Dizim sistemin sağlıklı işlemesine olanak sağlar. Kurum içinde ve kurumlar arası uygulamaya konan her yeni teknik sisteme uygun olamayabilir, ama uygun hale getirilmeyi gerektirir. Kurum içinde Personel sorunlarının, yeni atamalar ve tayinlerin yaşandığı durumlarda kurumsal sistemde bozulma olabilir. Bu ve buna benzer tüm sorunlarda Kurumsal Dizim çok sayıda sorunu daha başından önler. 
Kurumsal Dizimler Sistem Dinamiği anlayışı üzerine oturmuştur. Bu anlayışa göre; 

- Kurumları birer bütün olarak değerlendirir
- Kurum içindeki birimler ve kadrolar bir sistem içinde bütünlükçü ele alınır, tek bir kişi ya da birim ele alınırken diğer parçalar (Yönetim, üretim birimleri, dağıtım, pazarlama, müşteri, dış çevre vs) da göz önünde bulundurulur.
- Bu durumda bir birimde olabilecek bir değişikliğin diğer alanlarda sebep olduğu değişimler dikkate alınır.
  • Bireysel Coaching: Kurumsal ilişkilerde, İşletme içinde, iş ve ticari hayatta her gün alınan çok sayıda karar, hem bireyin hem de kurumun geleceğini temelden etkileme sorumluluğunu taşımaktadır. Bu ağır yük yüksek stres ve kaygı sebebidir. Bireyin artan kaygı durumunda başarı performansı ve doğru karar verme olanağı azalır. Günümüzün ezici rekabet anlayışının iş ilişkilerinde de yaşanıyor olması, bireyi tek başına karar almaya ve kimseyle paylaşamamaya itmektedir ki bu da ayrıca stres ve kaygı artırıcı bir etmendir. Bu sebeplerle, başta ABD olmak üzere giderek Avrupa ülkelerinde de yaygınlaşmakta olan Coaching, kariyer yapmak isteyen, kariyerini korumak isteyen, başarı performansını korumak ve artırmak isteyen her işletmeci, yönetici ve menager’in başvurduğu bir Training yöntemidir. Aile Dizimi tekniğinin bireysel Coaching için de sağlam bir yöntem olduğunu belirtmek gerekmektedir. 
  • Bireysel Dizim: Grupla çalışmak, şahsi sırlarını başkalarıyla paylaşmak istemeyen Danışanlar bu yönteme başvurabilirler. Prensipte grup çalışmasındakine benzeyen Tek Kişiyle Aile Diziminde temsilciler eşyalar ya da sembollerden seçilir. Eşya veya sembollerden oluşan temsilciler Danışan tarafından dizilirler. Bu Dizim üzerine çalışma yürütülür.
 Tek Kişiyle Aile Dizimi grupla yapılan çalışma kadar etkili ve verimli olmamakla beraber, bilhassa Coaching çalışmalarında sıkça başvurulan bir yöntemdir.

Oryantel Dans

Oryantal derslerimiz başlamıştır.Duyguların ve müziğin yarattığı tutkunun, mutluluk hormonu yaratmasına neden olan olay Dans, hem eğlenmek hem de spor yapmak isteyen herkesi bekliyoruz.
İlk dersimiz 18 Ocak Salı günü 15.00'de ve denemeniz için ÜCRETSİZDİR.
Derslerimiz grup dersidir ve maksimum 5 kişiden oluşmaktadır.
Ders süresi : 1 saattir.Haftada 2 gün, ayda 8 saattir.
Ders günleri : Salı ve Cuma
Ders saatleri : 15.00-16.00 Aylık ücretrimiz 250 TL'dir.
Ders rezervasyonları için: 0212 279 63 03 nolu numaradan ve u-timewellness.com.tr'dan ulaşabilrsiniz.

 

10 Ocak 2011 Pazartesi

Hamilelik Yogası

Hamilelik döneminizin ve doğumunuzun rahat  geçmesinde büyük etkisi olabilecek hamilelik yogasıyla yaşayabileceğiniz bedensel ve ruhsal  problemlere çözümler üretiyoruz.

Duruş, nefes alma ve konsantrasyon üzerine kurulu bir teknikle oluşturduğumuz programların düzenli olarak yapılması halinde kilo alımının en aza indirildiğini görüyoruz.Hepimizin bildiği gibi bu süreçte vücuta fiziksel, hormonal ve psikolojık olarak bir çok değişiklik meydana gelır, ağırlık merkezi değişir ve omurganızın dogal yapısı bozulma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. Bel omurlarında ve bacaklardaki ağrılarsa en sık karşılaştığımız problemlerden.

Hamilelik yogası ile amacımız fiziksel aktivitelerimizdeki  kısıtlanmaları engellemek ve kendimizi hamileliğin her aşamasında daha iyi hissetmemizi sağlamak.
Hatırlatmakta fayda var yoga yaşam enerjimizi

  • Asanalar (temel duruş biçimleri)
  • Pranayama (doğru nefes alma teknikleri)
  • Mudra (beyindeki bazı merkezleri uyaran el hareketleri)
  • Mantra (tekrarlanan sesler) ile açığa çıkarır.
Sizin için hazırladığımız özel asana serilerini, kendinizi tanıma ve içe dönüş teknikleri ile de birleştirdik.
Sizi anne olmaya ve huzurlu bir doğuma hazırlamaya odaklandık.Önemli olan hamilelik sürecinizi rahat geçirmeniz doğum sırasındaki ağrı ve krampları en az seviyede hissetmeniz ve doğum sonrasında vücudunuzu sevmeye devam etmenız ...